Şimdiye kadar öğrendiğimiz bilgilere göre, belirsizlik insanda endişe ve kaygı yaratır.
Endişe hissetmemizin temel sebebi, ilişkilerimizde ya da hayatımızda gelişen her hangi bir olayın olumsuz sonuçlara yol açacağını düşünmekten kaynaklanır.
Kaygı ise sürekli başımıza kötü olayların geleceğinden korkmaktan kaynaklanan bir duygudur.
Konfor Alanından Nasıl Çıkılır?
Bizim atalarımızdan öğrendiğimiz tamamen dışsal kaynaklı bilgilerimize! göre belirsizlik ve değişim korkutucudur.
Düşünce yapımızdan kaynaklanan genel algımız, her şeyin tahmin edilebilir ve tekrarlardan ibaret bir hayatı güvenli bulma şeklindedir.
Tahmin edilebilir ve rutin olan olayların sürekli tekrar ettiği bir yaşantı bizim konfor alanımızı oluşturuyor. Bizler daha keyifsiz ve sıkıcı olduğunu bildiğimiz halde bu konfor alanından çıkmayı pek istemeyiz.
Bunun nedeni ise yukarıda da bahsedildiği gibi bilinmezliğe karşı duyulan endişe ve kaygıdır.
Dünyayı ve hayatı gözlemlediğimiz zaman bütün gelişimin, değişimlerden kaynaklandığını rahatlıkla görebiliriz. İnsan yaratılışı gereği hayatımızda yaşadığımız değişikler sırasında ve hemen ertesinde bir kaos evresi yaşarız.
Konfor alanımızdan baktığımız zaman bu kaos evresi sanki bize ömür boyu sürecekmiş gibi gelir. Oysa kaosun ardından yeniden taşlar yerine oturur ve tekrar hayatımızda düzeni sağlarız.
Konfor alanından çıkmak; İnsanlar uzun süre konfor alanından çıkmadıkları zaman çürümeye başlarlar. Şöyle ki, konfor alanımızda hep aynı insanlarla iletişim içerisinde olduğumuz ve bütün olaylar bir birinin tekrarı olduğu için entropi döngüsüne gireriz.
Değişimlere ayak uyduramayarak çökme yolunda ilerleriz.
Bunun yanında uzun süre yenilik yapmadığımız için çabamız sadece mevcudu korumaya yönelik çabalara dönüşür. Ve belli bir süre sonra kaybetme korkusu gibi bir korku daha ediniriz.
Konfor Alanından Nasıl Çıkılır? Bu korku, endişe ve kaygılardan sadece söyleme ile kurtulabilir miyiz? Tabi ki hayır.
Bunlardan kurtulmak için harekete geçmek gerekiyor. Bunu bir anda değil küçük adımlarla yaparsak daha emin adımlarla ilerleyebiliriz.
Öncelikle öğrenmemiz gereken şey, belirsizliğin korkutucu bir şey olmadığıdır. Hatta belirsizliklerin heyecan verici adrenalin dolu olduğunu keşfedince yeni maceralara kanat açmaya daha istekli olmaya başlarız.
Konfor Alanından Çıkmak
Hayatlarında zorunlu yada isteğe bağlı olarak küçük değişikliklerden ziyade, sarsıcı değişiklikler yapanların, daha başarılı oldukları gözlemlenmiştir.
Örneğin göçmenler gittikleri ülkelerde yerli halka göre genellikle daha başarılı olurlar.
Konfor alanından çıkmak için şu küçük adımlar atılabilir; Bir spora başlamak, beslenme alışkanlığımızda değişiklikler, yeni bir eğitime başlamak, yeni insanlarla tanışmak için sivil toplum kuruluşlarına dahil olmak, kampanya faaliyetlerine katılmak, dans kursu, bir enstrüman çalmayı öğrenmeye başlamak vs. gibi….
İnsanların niçin değişimden korktukları ile ilgili olarak daha ayrıntılı bilgi sahibi olmak isterseniz, Eric Hoffer’in “Değişim Sancısı” isimli kitabını okuyabilirsiniz.
Paylaştığıniz bu güzel ve akıcı anlatımınız için teşekkür ederiz.Yasadigimiz ve nefes aldığımız sürece aynı hep aynı monotonlukta yaşamak çok sıkıcı yazınızda da belirttiğiniz gibi insanın günden güne çürümesi gibi birşey belki yıllardır aynı iş yerinde calisuyoruzdur belki uzun yıllardır süren bir evliliğimiz vardır belki de ileri yaşlarda biriside olsak konfor alanımızda da ozgurlesebiliriz
Yorumunuz için çok teşekkür ederiz 🙏
Konfor alanımızı bırakmıyoruz,değişiklikten korkuyoruz..
Korkular bizi esir eder. Korkulardan kurtulmalıyız. Cesur olmak ve yeni şeyler denemek bizi geliştirir. Yorumunuz için çok teşekkür ederiz 🙏