Aşk, farklı insanlar için farklı anlamlar ifade eden karmaşık bir duygudur. Sevgi özünde derin bir şefkat, sıcaklık ve başka bir varlıkla bağlantı hissini temsil eder. Çoğu zaman romantik ilişkilerle ilişkilendirilse de aşk aslında birçok biçimi kapsar.
Romantik aşk
Romantik aşk, başka bir kişiye karşı yoğun bir çekiciliği içerir. Tutku, yakınlık, bağlılık ve o kişiye duygusal olarak yakın olma arzusundan oluşur. Romantik aşk tipik olarak partnerleri birden fazla düzeyde yakınlaştıran duygusal ve fiziksel yakınlığın bir karışımını içerir. Bu sevgi karşılıklı anlayış ve takdire dayanmaktadır.
Aile Sevgisi
Aile bireyleri arasındaki sevgi kan bağlarından ve aidiyet duygusundan kaynaklanır. Ebeveynler ve çocuklar, kardeşler, büyükanne ve büyükbabalar ve torunlar ve geniş aile arasındaki derin bağdan oluşur. Bu sevgi koşulsuzdur, yani çatışmalara veya anlaşmazlıklara rağmen devam eder. Aile sevgisi güven, ilgi ve şefkat için bir temel sağlar.
Platonik aşk
Platonik aşk, karşılığında hiçbir şey beklemeden, bencil olmayan ilgiye ve şefkate dayanan, cinsel olmayan, samimi bir ilişkidir. Derin bir karşılıklı anlayışı paylaşan yakın arkadaşlar arasındaki sevginin yanı sıra tüm insanlara duyulan fedakar sevgiyi de kapsar. Platonik aşk, fiziksel yakınlığın olmadığı romantik aşk kadar duygusal açıdan tatmin edici olabilir.
Kendini Sevmek
Kendini sevme, sevgiyi başka bir kişiden ziyade içe doğru odaklar. Sağlıklı bir öz saygıya sahip olmayı ve kendi mutluluğunuza ve refahınıza önem vermeyi içerir. Kendini sevmek, kendinizi bütünüyle kucaklamak, kendinize nezaket ve şefkatle davranmak ve sevgiyi hak ettiğinize inanmak anlamına gelir. Kendini sevmek, her türlü ilişkinin daha sağlıklı ve daha tatmin edici olmasını sağlar.
Sevginin Sağlığa Faydaları
Sevgi dolu bir ilişki içinde olmanın hem fiziksel hem de zihinsel sağlık üzerinde derin etkileri olabilir. Araştırmalar, mutlu ilişkileri olan kişilerin, bekar veya mutsuz ilişkileri olanlara kıyasla daha düşük kan basıncına, daha güçlü bağışıklık sistemine ve daha hızlı iyileşme sürelerine sahip olma eğiliminde olduğunu göstermiştir.
Bu sağlık yararlarının nedeni büyük ölçüde stres ve kaygının azalmasından kaynaklanmaktadır. Hayatın iniş ve çıkışlarını atlatacak destekleyici bir ortağa sahip olmak, stresle ilişkili hormon olan kortizol seviyelerinin düşmesine neden olur. İlişkilerdeki insanlar ayrıca daha düşük depresyon oranları ve daha yüksek özgüven bildiriyorlar. Tüm bu faktörler fiziksel sağlığı olumlu yönde etkileyebilir.
Dokunma bir diğer önemli bileşendir. Sarılma, el tutma ve diğer fiziksel sevgi, “aşk hormonu” olarak da bilinen oksitosin salgılanmasını sağlar. Bu sadece partnerler arasındaki bağı güçlendirmekle kalmaz, aynı zamanda stresi azaltan ek faydalara da sahiptir. Romantik bir partnerin masajı da ağrıyı hafifletebilir, bağışıklığı güçlendirebilir ve rahatlamayı teşvik edebilir.
Ruh sağlığı açısından aşık olmak, hayatta bir anlam ve amaç duygusu sağlar. Duyguları ve hayalleri paylaşacak yakın bir sırdaşın olması yalnızlığı ve izolasyonu azaltır. Ortaklar, hedeflere ulaşmak ve birey olarak büyümek için birbirlerini motive edebilirler. Zorlukların birlikte üstesinden gelmek aynı zamanda dayanıklılığı da geliştirir.
Özetle, sevgi dolu ilişkilerin sağladığı arkadaşlık, destek, şefkat ve amacın sağlık üzerinde ölçülebilir olumlu etkileri olduğu gösterilmiştir. Romantik bir birliktelikteki hem duygusal hem de fiziksel yakınlık, daha uzun, daha mutlu ve daha sağlıklı bir yaşam sürmeye katkıda bulunabilir.
Birlikte Zorlukların Üstesinden Gelmek
Hayat kaçınılmaz olarak zorluklar ve zorluklar sunacaktır. Zor zamanlarla karşı karşıya kaldığınızda, yanınızda sevgi dolu bir partnerin olması büyük fark yaratabilir. Hayatın yüklerini sizi derinden önemseyen biriyle paylaşmak inanılmaz bir güç ve rahatlık kaynağı sağlar.
Çiftlerin birlikte karşılaşabileceği bazı yaygın zorluklar arasında ciddi hastalık, iş kaybı, mali sıkıntılar, sevdiklerinin ölümü, kısırlık veya özel ihtiyaçları olan bir çocuk yetiştirmek yer alır. Bu yaşam olayları en güçlü ilişkileri bile test eder. Ancak açık iletişim, empati, sabır ve koşulsuz destekle çiftler hayatın önlerine çıkardığı en zorlu fırtınaları atlatabilirler.
Partneriniz hastalanırsa, ona önem verildiğini hissettirmek için elinizden gelen her şeyi yapın. Randevularında onlara eşlik etmeyi, onlara ev yapımı yemekler hazırlamayı, evde onlara arkadaşlık etmeyi ve dinlenmeye ve iyileşmeye odaklanabilmeleri için ek ev sorumluluklarını üstlenmeyi teklif edin. Morallerini yükseltmek için kartlar ve çiçekler gönderin. Onların kayası olun ve bağlılığınızı gösterin.
Eşiniz işini kaybederse, işsizliğin getirdiği duygusal bedeli anlamaya çalışın. Gereksiz stres eklemeyin. Özgeçmişlerini güncellemelerine, röportajlar için pratik yapmalarına ve iş arama süreci boyunca pozitif kalmalarına yardımcı olun. Onlara güçlü yönlerini ve bunun yalnızca geçici olduğunu hatırlatın. Bu arada hane halkının mali durumunu sorumlu bir şekilde yönetin.
Sevdiğiniz birinin kaybının acısını çekerken kendinize ve partnerinize inkar, öfke, üzüntü ve kabullenme gibi duyguları tam olarak deneyimleme izni verin. Yas süreci boyunca empati yaparak birbirinizi destekleyin. Güzel anılarınızı paylaşın ve kapanışı bulmaya yardımcı olması için cenaze törenleri gibi anlamlı ritüellere katılın.
Hayatın getirdiği zorluklar ne olursa olsun, bakış açınızı koruyun. Sağlam bir ortaklık, birbirini devam etmeye teşvik etmek anlamına gelir. Ekip çalışması, dayanıklılık ve sarsılmaz sevgiyle birlikte her şeyin üstesinden gelebilirsiniz.
Tutkuyu Sürdürmek
En mutlu ilişkilerde bile, eğer tutarlı bir çaba göstermezseniz, tutku zamanla sönebilir. Eşinizle yıllardır birlikte olduğunuzda, rutinlere kapılıp birbirinizi olduğu gibi kabul etmek kolay olabilir. Ancak öncelik verirseniz kıvılcımı canlı tutmanın birçok yaratıcı yolu vardır.
Birlikte Yeni Şeyler Deneyin
Bir çift olarak konfor alanlarınızın dışına çıkmak ve yeni aktiviteler denemek sizi birbirinize daha da yakınlaştırabilir ve heyecanı yeniden canlandırabilir. Çiftler için yemek pişirme kursuna katılın, daha önce hiç gitmediğiniz bir yere hafta sonu kaçamağı yapın ya da ekip olarak yeni bir beceri öğrenmek için kendinize meydan okuyun. Yeni ortak deneyimlere ve anılara sahip olmak aranızdaki bağı güçlendirebilir.
Yakınlaşmaya Zaman Ayırın
Sevecen olmaya devam etmek ve fiziksel yakınlığa özel zaman ayırmak önemlidir. Sarılın, masaj yapın, ergenler gibi sevişin ve stresli olduğunuzda veya başka yükümlülüklerle meşgul olduğunuzda bile seks hayatınıza öncelik verin. Yakınlık, yakınlığı ve tutkuyu besler.
Düzenli Randevu Gecelerine Devam Edin
Programınızın tutarlı bire bir çift zamanlarını dışarıda bırakmasına izin vermeyin. Giyinmek, yeni restoranlar denemek, gösterileri izlemek, oyun oynamak veya sadece konuşup yeniden bağlantı kurmak için haftalık veya iki haftada bir randevu geceleri planlayın. Bu zamanı dikkatiniz dağılmadan birlikte korumak, ilişkinizin bir öncelik olduğunu gösterir.
Flört Edin ve Birbirinize İltifat Edin
Şakacılığın ve hayranlığın bir kenara bırakılmasına izin vermeyin. Flört edin, aşk notları bırakın, cilveli mesajlar gönderin, samimi iltifatlarda bulunun ve birbirinizin arzu edilir hissetmesini sağlamak için çaba gösterin. Düşünceli jestler ve sevgi dolu sözler romantizmi canlı tutar.
Yakınlığı Geliştirmenin Yollarını Tartışın
Neyin işe yaradığını ve fiziksel ilişkinizde neyin daha fazla olmasını istediğinizi birbirinizle görüşün. Arzular konusunda açık olmak ve denemeye istekli olmak, yakınlığın bayatlamasını önler. Tutkulu bir ortaklık dürüst iletişimi gerektirir.
Çiftlerin İnzivalarından Kaçının
Aranızdaki bağı tazelemek için periyodik çift masajları, rahat kabinlerde hafta sonları veya geziler için rezervasyon yaptırın. İş veya ebeveynlik stresi olmadan, günlük rutinlerden kaçıp yalnızca birbirinize odaklanmak, yeniden bağlantı kurmanıza olanak tanır.
Tutkuyu bilinçli olarak besleyerek uzun vadeli bir ilişkinin büyüsünü canlı tutabilirsiniz. Partnerinizi hafife almayın; birlikte çıkmaya, flört etmeye ve yeni maceralar keşfetmeye devam edin.
Çatışmayı Yönetmek
Hiçbir ilişki anlaşmazlıklardan ve çatışmalardan arınmış değildir. Şu anda stresli ve sinir bozucu olsa da çatışmanın ilişkinize zarar vermesi gerekmez. Aslında çatışmayı yapıcı bir şekilde yönetmek sizi birbirinize yakınlaştırabilir ve ortaklığınızı güçlendirebilir.
Önemli olan anlaşmazlıkları olumlu ve şefkatli bir şekilde çözmeye yönelik stratejileri öğrenmektir. İşte bazı ipuçları:
- Aktif olarak dinleyin. Partnerinizin sözünü kesmeden bakış açısını ve duygularını tam olarak açıklamasına izin verin. Aynı fikirde olmasanız bile nereden geldiklerini anlamaya çalışın.
- Kendinizi açık ve nazik bir şekilde ifade edin. Suçlamaktan kaçının ve bakış açınızı savunmadan paylaşmak için “sanırım…” ifadelerini kullanın.
- Ortak zemin bulmak. Aynı fikirde olduğunuz alanları arayın ve partnerinizin sizin de aynı fikirde olduğunuz noktaları doğrulayın.
- Anlaşmak. Her iki insanın da ihtiyaçlarına hitap eden çözümler üreterek yarı yolda buluşmaya istekli olun.
- Gerekiyorsa mola verin. Duygular soğuduğunda bir mola verip tartışmaya devam etmek sorun değil.
- Kolayca affedin. Anlaşmazlıklardan dolayı kin tutmayın. Partnerinizi sevdiğinizi ve küçük çatışmaların normal olduğunu kendinize hatırlatın.
- Partnerinizin karakterine saldırmadan, konuya odaklanın. Elinizdeki konuya sadık kalın ve incitici genellemelerden kaçının.
- Yatağa öfkeli girmeyin. Mümkün olduğunca geceyi bitirmeden önce çatışmaları çözün.
Uzlaşma, bağışlama ve açık iletişim sayesinde sevgiyi canlı tutarken her türlü anlaşmazlığın üstesinden gelebilirsiniz. Yapıcı çatışma çözümü, anlayışı getirir ve partnerinizle olan bağınızı güçlü tutar.
Sevgiyi İfade Etmek
Bir ilişkide sevgiyi ifade etmek, yakınlık ve bağlantı kurmak için inanılmaz derecede önemlidir. Düşünceli bir şekilde yapıldığında ilişkiyi güçlendirebilecek sevgiyi ifade etmenin birçok yolu vardır.
Sözlü Sevgi
Partnerinizle sevgi dolu sözler kullanmak, sevgiyi ifade etmenin en basit ama en derin yollarından biridir. Düzenli olarak “Seni seviyorum” demek, sözlü takdir ifade etmek, aşk notları yazmak, tatlı sözler fısıldamak ve ortak hedefler ve arzular üzerinde sözlü olarak anlaşmak, bunların tümü sözlü ifade yoluyla önemsemeyi gösterir. Sevgi dolu sözler duymak, olumlu duyguları ve değer verildiğine dair duyguları harekete geçirir.
Fiziksel Sevgi
Fiziksel temas, bağlanma hormonu olan oksitosin salgılar ve bu da onu yakın bağları ifade etmenin güçlü bir yolu haline getirir. El ele tutuşmak, sarılmak, sarılmak, öpmek ve seks, rızaya dayalı olarak eşler arasındaki yakınlığı ve sevgiyi besler. Birbirlerinin fiziksel sevgi tercihlerine saygı duymak bu ifadenin şefkatli olmasını sağlar.
Kaliteli zaman
Dikkatinizi dağıtmadan özel bire bir zaman ayırmak, partnerinizin bir öncelik gibi hissetmesini sağlar. Tamamen orada olduğunuz kaliteli konuşmalar, ortak aktiviteler ve düşünceli jestler partnerinizin sizin için önemli olduğunu ifade eder. Birlikte vakit geçirirken orada olmak, önemsemeyi ifade eder.
Hizmet Eylemleri
İyi işler yapmak ve partnerinize onun yükünü hafifletecek şekilde hizmet etmek, sevginin özverili bir ifadesi olabilir. Ev işlerine yardım etmek, ayak işlerini yürütmek, işlerde destek sunmak ve günlük zorluklara yardımcı olmak, onların refahına yatırım yaptığınızı gösterir.
Hediye vermek
Partneriniz için özel olarak seçilen düşünceli hediyeler, onun benzersiz ilgi alanlarını anladığınızı ve önemsediğinizi gösterir. Hediye vermek, paylaşılan deneyimleri öne çıkarır, başarıları kutlar, yıldönümlerini kutlar ve onlar hakkında düşündüğünüzü gösterir. Anlamlı hediyeler, ilişkinize özel olarak tasarlanmış sevgiyi ifade eder.
Sevgiyi ifade etmek, partnerinizin ihtiyaçlarını anlamayı ve yakınlığı geliştirmek için sözlü, fiziksel, kaliteli zaman geçirmeyi, hizmet eylemlerini ve hediye vermeyi kullanmayı gerektirir. Karşılıklı sevgi ifadeleri bağları güçlendirir.
Kıskançlığın Üstesinden Gelmek
Kıskançlık bir ilişkide üstesinden gelinmesi zor bir duygu olabilir. Bazı yaygın nedenler arasında düşük özgüven, geçmiş ihanetler veya travmalar, terk edilme korkusu, kendinizi başkalarıyla karşılaştırma ve önceden var olan güven sorunları yer alır. Kıskançlık zor olsa da çoğu zaman sağlıklı bir şekilde yönetilebilen normal ve doğal bir duygudur. İşte bazı ipuçları:
- Partnerinizle açık ve dürüst bir şekilde iletişim kurun. Saldırmadan veya suçlamadan duygularınızı paylaşın. Gerekirse güvence ve doğrulama isteyin.
- Kıskançlığınızın temel nedenlerini belirleyin. Kişisel güvensizliklerden mi yoksa çözülmesi gereken ilişki sorunlarından mı kaynaklanıyor? Gerekirse danışmanlığı düşünün.
- İlişkinin dışında kendinize olan güveniniz ve öz değeriniz üzerinde çalışın. Kendinizi doyuma ulaştıracak ilgi alanlarınızın ve hobilerinizin peşinden gidin.
- Kıskançlığınızı yatıştırmak için partnerinizi gözetlemeyin veya kontrol etmeye çalışmayın. Bu yalnızca geri tepecektir.
- Kıskanç düşünceler ortaya çıktığında mantıksız düşünce kalıplarına ve yıkıcı düşüncelere meydan okuyun. Kanıt olmadan en kötüsünü varsaymayın.
- Kişisel bakım, stres yönetimi ve rahatlama tekniklerini uygulayın. Meşgul kalarak, egzersiz yaparak, sosyalleşerek ve dikkatinizi dağıtacak sağlıklı şeyler bularak kaygıyı azaltın.
- Kendinize biraz kıskançlığın doğal olduğunu hatırlatın. Kendinizi hırpalamayın. Olumlu kalmak ve şimdiye odaklanmak ilerlemenize yardımcı olacaktır.
- Partneriniz ona güvenmemeniz için size gerçek bir neden veriyorsa ilişkinin sizin için uygun olup olmadığını dikkatlice düşünün. Daha güçlü sınırlar koymayı veya danışmanlık almayı düşünün.
Kişisel farkındalık, iletişim ve başa çıkma stratejileriyle kıskançlığın üstesinden gelinebilir. Önemli olan bunun arkasında yatan temel sorunu ele almaktır. İlişkinizde duygusal yakınlığa öncelik verirken aynı zamanda bireysel öz değerinizi de besleyin. Bu, gerçek güvenin ve memnuniyetin artmasına olanak sağlayacaktır.
Arkadaşlıkları Sürdürmek
Romantik bir ilişki içindeyken arkadaşlıklarınızın kaymasına izin vermek kolay olabilir. Kendinizi arkadaşlarınızla daha az zaman geçirirken, planları iptal ederken veya bu ilişkilere eskisi kadar çaba harcamazken bulabilirsiniz. Ancak romantik birlikteliğinizin dışında güçlü arkadaşlıklar sürdürmek çok önemlidir.
Arkadaşlar, partnerinizin sağlayamayacağı duygusal destek, tavsiye ve eğlence sağlar. Sizi ilişkinizden önce tanıyorlardı ve muhtemelen ilişkiden sonra da sizi tanıyacaklar. Sağlıklı arkadaşlıklar aynı zamanda sevgilinizin üzerindeki tek eğlence ve arkadaşlık kaynağınız olma baskısını da hafifletebilir.
Arkadaş grubunuz ile romantik ilişkiniz arasında denge kurmak önemlidir. Yeni bir aşkınız var diye eski dostlarınızı ihmal etmeyin. Arkadaşlarınızla somut planlar yapın, böylece “yakında” bir araya geleceğinizi söylemeyin. Partnerinizin, arkadaşlarınızın ne kadar önemli olduğunu bilmesini sağlayın, böylece bu ilişkilere zaman ayırdığınızda onlar da anlayacaktır.
Aynı zamanda partnerinizi de yalnız bırakmayın. Mantıklı olduğunda onları arkadaşlarınızla planlarınıza dahil edin. İkinizin de ihmal edilmiş hissetmemesi için sosyal sorumluluklarınızı kontrol edin. Bir arkadaş etkinliği ile bir randevu gecesinin çatıştığı durumlarda uzlaşma sağlayın.
İyi iletişim, esneklik ve çaba ile mutlu bir romantik birlikteliğin yanı sıra canlı, tatmin edici arkadaşlıkları da sürdürebilirsiniz. Her iki ilişkiye de zaman ve enerji harcayın. Yeni aşkı buldunuz diye ikisinin de solup gitmesine izin vermeyin. Arkadaşlıklar da emek ister ama hayatınızı büyük ölçüde zenginleştirirler.
Çocuklara Aşkı Öğretmek
Çocuklara erken yaşlardan itibaren sevgiyi öğretmek, rızayı, empatiyi ve sağlıklı ilişkileri anlayan çocuklar yetiştirmenin anahtarıdır. Ebeveynler ve rol modelleri olarak sevginin eylem halinde neye benzediğini göstermek bizim sorumluluğumuzdur. İşte bazı ipuçları:
- Sağlıklı ilişkilere örnek olun. Çocuklar gözlemleyerek öğrenirler. Partnerinizle, arkadaşlarınızla veya aile üyelerinizle olan ilişkilerinizin karşılıklı ilgi, saygı, güven, eşitlik ve iyi iletişim üzerine kurulu olduğundan emin olun. Sahiplenme, bağırma, manipülasyon veya şiddet gibi toksik davranışlardan kaçının.
- Onayı ve bedensel özerkliği öğretin. “Sarılabilir miyim?” diye sorarak rızayı öğretmeye erken başlayın. Fiziksel dokunuşa zorlamayın. Çocukların bedenleri hakkında seçim yapmalarına ve dokunulmak istemedikleri zaman hayır demelerine izin verin. Bedenlerinin kendilerine ait olduğunu açıklayın.
- Duygusal zekayı teşvik edin. Çocukların duygularını sağlıklı bir şekilde tanımlamalarına, ifade etmelerine ve yönetmelerine yardımcı olun. Duygularını adlandırın ve öfke, üzüntü, hayal kırıklığı vb. hakkında konuşun. Derin nefes alma, sayma veya ara verme gibi başa çıkma stratejilerini öğretin.
- Gerçek aşkın ne anlama geldiğini tartışın. Aşk romantik duygulardan daha fazlasıdır. Aileye, evcil hayvanlara, arkadaşlara ve topluluk üyelerine bakmak hakkında konuşun. Gerçek sevginin, insanları oldukları gibi görmek ve onlara nezaket, empati ve saygıyla davranmak anlamına geldiğini açıklayın.
- Eşitliği ve bireyselliği öğretin. Çocukların cinsiyet, ırk, yetenek veya geçmişlerine bakılmaksızın başkalarını eşit olarak görmelerini sağlayın. Farklılıkları takdir etmeyi teşvik edin. Stereotipleri reddedin. Benlik saygısını geliştirin.
- Ayrılıkları yaşa uygun şekilde yönetin. İlişkiler biterse duyguları kabul edin ve rahatlık sağlayın. Küçük çocuklar için hâlâ arkadaş olmaya ve birbirinizi önemsemeye odaklanın. Aralar/gençler için kalp kırıklığını iyileştirmeyi, toparlanmayı ve önümüzdeki yeni bölümleri tartışın.
Genç yaşlardan itibaren sağlıklı ilişkiler konusunda açık iletişimle, gelecek nesli dolu dolu yaşayacak ve sevecek şekilde yetiştirebiliriz.
Kendini Sevmek
Kendini sevmek ve kendine saygı, mutlu ve tatmin edici bir yaşamın önemli unsurlarıdır. İlişkileriniz ne kadar sevgi dolu olursa olsun, gerçek mutluluk içten gelmelidir. Onaylanma, mutluluk ve öz değer için yalnızca başkalarına güvenmek, sağlıksız bağlanmaya ve potansiyel kalp kırılmasına yol açabilir.
Kendini sevmek, kendini olduğun gibi kabul etmek anlamına gelir; kusurlarınla, her şeyinle. Bu, iyi bir arkadaşınıza göstereceğiniz nezaket ve saygının aynısını kendinizle konuşmanız anlamına gelir. Sağlıklı alışkanlıklar yoluyla öz bakım uygulamak, öz saygıyı artırır. Hoşunuza giden aktiviteler yapın, tutkularınızın peşinden gidin ve etrafınızı pozitif insanlarla çevreleyin. Kendinizin en iyi arkadaşı olun.
Kendinizi tam olarak sevdiğinizde, içsel bir sevinç ve güven yayarsınız. Bu, sağlıklı, karşılıklı destekleyici ilişkiler geliştirmenize olanak tanır. Kendini kabullenme, ihtiyaçlarınızı ifade etme ve sınırlar koyma yeteneğini de beraberinde getirir. Güçlü özsaygı, zor zamanları atlatmaya, ilişkilerdeki çatışmalarla baş etmeye ve güvensizliğin veya kıskançlığın üstesinden gelmeye yardımcı olur.
Kendi değerinizi onurlandırma taahhüdünde bulunun. Kişisel bakıma ve büyümeye öncelik verin. Olumsuz iç konuşmalara dikkat edin ve bunun yerine güçlü yönlerinize odaklanın. Kendinizi sevmeyi ne kadar beslerseniz, başkalarına da o kadar çok sevgi vermek zorunda kalacaksınız.